Sürücü Kurslarında Kriz: Eğitmenler Asgari Ücret Nedeniyle Başka Sektörlere Yöneliyor
Son zamanlarda Türkiye genelindeki sürücü kurslarında eğitmen krizi yaşanıyor. Sektörde çalışan deneyimli sürüş eğitmenleri, düşük maaşlar ve yetersiz çalışma koşulları nedeniyle başka sektörlere yönelmeye başladı.
Birçok sürücü kursu, eğitmenlerine asgari ücret ödemekte ısrar ediyor. Ancak bu, eğitmenlerin geçim sıkıntısı yaşamasına ve işlerine olan motivasyonlarının düşmesine neden oluyor. Sürücü kurslarında görev yapan bir eğitmen, “Asgari ücretle bu işi yapmak çok zor. Bu maaşla geçinmek neredeyse imkansız hale geldi. Bu gün deneyimsiz biri herhangi bir işe başladığında asgari ücret verilir. Yaptığımız iş tehlikeli sürekli trafikte bilmeyen sürücü adayı ile beraberiz bunu hak etmiyoruz o yüzden bir bir eğitmenler başka sektöre geçiyoruz” diyerek durumu özetliyor.
Eğitmenlerin başka sektörlere yönelmesi, sürücü kurslarında ciddi bir eğitmen açığına neden oldu. Kurslar, yeni eğitmen bulmakta zorluk çekiyor ve bu durum, kursiyerlerin eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor. Sürücü kursları yetkilileri, bu sorunu çözmek için eğitmen maaşlarında artışa gitmeleri gerektiğini kabul ediyorlar. Ancak, henüz bu yönde somut adımlar atılmış değil.
Çalışma Koşulları Resmiyet İle Tutmuyor
Bir çok eğitmen Milli Eğitim Bakanlığına bildirilen haftada 40 saat direksiyon eğitiminin çok daha fazlası eğitim yaptırıldığını ve sistemde başka eğitmenlere ders yazılıp başka eğitmenle derse çıkarıldığını aktardı.
Uzmanlar, sürücü kurslarındaki bu krizin eğitim kalitesini düşürmekle kalmayıp, trafikteki güvenliği de tehlikeye atabileceğini belirtiyor. Deneyimsiz ve motivasyonu düşük eğitmenlerin verdiği eğitim, sürücü adaylarının yeterince donanımlı olmamasına neden olabilir. Bu da trafik kazalarının artması gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Sürücü kursları, bu kritik sorunun çözümü için eğitmenlerin maaşlarını artırarak ve daha iyi çalışma koşulları sağlayarak sektörü cazip hale getirmeye çalışmalıdır. Aksi takdirde, sürücü kursları eğitim kalitesini koruyamayacak ve toplumsal güvenlik riske atılacaktır.